Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Ahmet Şerif İzgören: "Bu ülkede bilgiye yatırım yapılmıyor"

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 24.08.2017 08:00:00

Kişisel Gelişim ve Girişimcilik üzerine birçok kitabı bulunan, yurt içi ve yurt dışında pek çok seminer veren Ahmet Şerif İzgören, “Bu dünyada ayakta kalabilenler yataktan kalktığı andan itibaren istedikleri koşulları arayan ve bulamadıkları takdirde onları yaratanlardır” dedi.

SİZİN HAKKINIZI YİYECEK SİZDEN BAŞKA BİRİ YOK
Bir insan nereye gideceğini bilmiyorsa, nereye gittiğinin de önemi olmadığına göre, öncelikli seçenek, gidilecek hedefin tespit edilmesidir. Zaten gideceği yeri bilmeyen tekneye, hiçbir rüzgâr yardım edemez. Şunu aklınızdan asla çıkarmayın: Şu hayatta sizin hakkınızı yiyecek sizden başka birisi yoktur.

 

Yurtdışından kopyalanmış, sadece teoriden bahseden, pratik uygulamaları kapsamayan, kurumların ve bireylerin ihtiyaçlarını karşılamayan, sıkıcı eğitimleri bir kenara bırakın... İzgören Akademi ülke şartlarını göz önünde bulundurmayan içerikler yerine; özgün, sadece teorik değil aynı zamanda pratik uygulamalara da yönelik, ihtiyaçlara cevap verebilen, eğlenceli, interaktif ve ihtiyaca yönelik seminer uygulamalarıyla beklediğinizden çok daha fazlasını sunmayı hedefliyor.
İzgören Akademi
İzgören Akademi bir Türk şirketi, toplam 6 şirket barındırıyor bünyesinde. Kurumlara, şirketlere seminer ve eğitimlere giden güçlü bir ekibimiz var. Onlara ilk kurulduğumuzda dışarıdan hoca bulup, eğitim aldırıyorduk; sonra bir eğitmen akademisi kurduk, şu an ise, iş adamı, doktor, avukat gibi birçok meslekten kişiler bu akademiye giriyor, akdademiye katılan bu kişiler eğitimlerden geçiyor ve eğitim vermeyi öğreniyorlar. Tamamen içeriden yetişiyorlar artık. Bu 3 aşamalı bir eğitim.
Bu ülkede bilgiye yatırım yapılmıyor.
İzgören Akademi bütün ekibiyle, çaycısından sekreterine bilgiyle işin içindedir. Bunun değerli olan bölümü şu, bir sitemiz var. İsviçre’den Amerika’ya insanlar bu siteye girip çok uygun fiyatlara eğitim alıyorlar. Biz o eğitimleri çay ocağımızdaki Taner arkadaşımızın fikriyle bulduk. Bir gün, “videoya çekelim hocaları, bunları dünyaya satalım.”dedi. Önce kasetli eğitim, sonra projenin adı videolu eğitim, DVD’li eğitim ve son olarak da 3 boyutlu çözümler olarak değişti. Dünyanın her yanından girip eğitimler alıyorlar.
Bana en çok sorulan soru "bize bir yol göster" oldu
Bugüne kadar bana en çok “bize bir yol göster” sorusu sorulmuştur. Danışmanlık işlerinde herkese adeta bir hamburger menüsü gibi çözümler hazırlanmış. Çözüm yolları diye bu menüler sunulmuş. Oysa kesinlikle böyle bir şey olamaz, her insanın o kadar farklı nitelikleri var. Bu yüzden yönetim ve işletme konusunda standart çözümler ihtimali yoktur.
Ne yazık ki ülkemiz insanını, “biri yol göstersin de peşinden gidelim” anlayışına çok alıştırmışlar. Önce bundan kurtularak, çok okuyup, araştırmamız ve en önemlisi kendimizi bilmemiz gerekiyor.
İşe odaklanmak
Siz işinizi iyi yapın, gerisi zaten gelir. Anadolu’da bir laf vardır. Boynuzu çamura bulanmayan boğa, boğa değildir derler. Taşın altına elini sokacaksın, ama, altında ne var ne yok bileceksin. Bilmezsen olmaz. Önce hayal kurmakla başlar her şey. Sonra bizim dilimizde olan yeteneği fark etmek gelir. Yani kendinizi fark etmeniz gerekir. İşe başlarken niyet edeceksiniz, sonra hedefi koyacaksınız. İlerisi için bir hedef yoksa zul olmaya başlar her şey. Sonra o hedefe odaklanacaksınız. Odaklanmak önemli. İki tavşanı kovalıyorsan hiçbirini yakalayamazsın. Eylem planınız olacak. Kendinizi işinize adayacaksınız. Bunları yaptığınızda bilginiz de olur, saygı da görürsünüz.
Herşeyin odağından insan var
Bizim sadece şirketler olarak değil, ülke olarak da insana olan yatırımı artırmamız gerekiyor. Türkiye’nin bütün kurumlarının teknolojiye, bilgiye ve insana yatırım yapmazı lazım.
Hayal etmekten vazgeçmeyin
Hayallerimizin büyüklüğü kadar hayata bağlanırız. Hayalleriniz, geleceğe bakış tarzınıza göre yönünü belirler ve ufkunuzun büyüklüğü kadar o yönde ilerler. Bazen gün içinde birşey hayal ederiz ve bir anda oluverir ve pişman bir şekilde “Başka bir şey istesem olacakmış.” diye yakınırız. Bu ufak olayda bile istediğimiz bir şey gerçekleştiği halde mutsuz olabiliyoruz. Bir de düşünsenize bütün hayallerinizin gerçek olduğunu… İnsan en çok sevdiği bir şeyi bile devamlı yapınca bir süre sonra nefret ederken, hiçbir hayali olmadan mutlu bir şekilde yaşayabilir mi? Bu yüzden ya çok fazla hayaliniz olsun ya da kimsenin yapamayacağı hayalleri kurun.
Birçok hayali gerçekleştirmeye ömrümüz yetmez ve sizi hayata bağlayan bir şeyler hep olur. Diğer seçenekte ise kimsenin başaramayacağı hayali başarmanız. O zaman da isminiz insan oğlu var oldukça nasıl büyük bir şey başardığınızın konuşulması. İki seçenekte insanı mutlu eder diye düşünüyorum. Hayal etmekten vazgeçmeyin.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz