Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Seger Genel Müdürü Tülin Tezer: “Marka olmanın en zor yanı, marka olarak yola devam etmek”

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 12.12.2017 13:56:00

Markalaşma ile, talep gören bir marka ve firma haline geliyorsunuz. Bu da sizi dünya pazarında globalleştiriyor. Öyle ki marka olmanız, global pazarda sizin kalitenizi de ortaya koyuyor. Kalite ve marka ikilisi aslında iki farklı bileşen gibi görünse de aynı kulvarda ilerleyen iki önemli unsur.

Marka, günümüzde kurumlar için çok önemli bir değer olarak karşımıza çıkıyor. Artık  markalar liginde, “farklı olan kazanır“ zamanlarını yaşıyoruz.  Tüketici ve alıcı ekseninde yarattığınız marka algısı, aslında sizin marka olarak yarattığınız algıdır. Kurduğunuz ilişki kalitesinin arkasında marka değeriniz vardır. Tabii markalaşma adına, kalitenin yanına güven unsurunu da eklemeyi unutmamak gerekir.
Eğer alıcılarınızda, markaya sahip çıkma motivasyonunu yaratabiliyorsanız o derece başarılı oluyorsunuz. Özellikle bizim gibi sektörlerde tavsiye ve duygusal bağı kurmak çok önemli.  Örneğin televizyonlardaki otomobil reklamlarına bakın hep bir hikaye ve duygusal bağ kurma gayesi var.  Güven ve kalite eksenini oluşturup tüketicinizle duygu bağı kurduysanız, markalaşma yolunda doğru yoldasınız demektir.
Markalaşma konusu bugün dünyada hızlı bir değişim ve gelişim içine girmiş bulunuyor. Markalar ve firmalar da bu gelişim ve değişime ayak uydurmak zorundalar. Biz de Seger olarak,  bu gelişim ve değişime katılarak yol alıyoruz. Aramızdaki bağın her daim sıcak kalması için iş ortaklarımız, bizi tercih eden sektör mensupları ve çalışanlarımız için özel etkinlikler gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Markalaşma yolculuğunda iş ortaklarımız ve çalışanlarımız bizim için çok değerliler. Çünkü markanın asıl sahibi aslında onlar.
Seger, hem üretimde hem de korna ticaretinde dünya çapında varlık gösteren yüzde 100 yerli sermayeli bir aile şirketidir. Bursa’da 1981 yılında emaye bobin telleri üretiminden korna üretimine uzanan bir öyküye sahip… Kurucumuz Sinan Baykal o yıllarda bobin tellerini üretirken korna fikrini değerlendirmiş. Çünkü 1980’lerde Türkiye’de otomotiv sanayinin yerlileşme çabaları devam ediyordu ve bu nedenle yan sanayinin de gelişmesi gerekiyordu ki yerlileşme artsın. Sinan Baykal ve ortakları bu tespitle Seger’i kurdu ve o yıllarda üretimle beraber ihracat da başladı. 1990’lı yıllarda yerli otomobil üreticileri güçlenmeye başladı ve buna bağlı olarak da biz de güçlendik.  36 yıl önce Bursa’da küçük bir atölyede başladığımız yolculuğumuza, bugün “Türkiye’nin dünyaya korna ihraç eden markası” olarak devam ediyoruz.
Korna tasarımı, üretimi ve satışında bir dünya markası olarak dünden bugüne çok yol kat ettik. Markalaşma adına kalite ve güven unsurlarıyla bunları ortaya koyan insan ve verilen emek de aynı derecede önemli.
Bugün üretimimizin yüzde 70’ini, yaklaşık 40 ülkede tescilli olan Seger ve Korsa markaları ile 65 ülkeye ihraç ediyoruz. Seger Korna’nın kısa zamanda bu başarıyı yakalamasında ise marka bilincine sahip olması yatıyor.  Marka bilincimiz bizi global bir marka haline getirdi.  Böylece Renault’un global tedarikçisi olmakla beraber Audi, Volkswagen, Nissan, Honda, Tesla ve ağır segmentte MAN, Mercedes Benz, Isuzu, DAF, Otokar, Karsan, Temsa, Türk Traktör gibi birçok markaya korna üretiyoruz.
Markalaşma ile, talep gören bir marka ve firma haline geliyorsunuz. Bu da sizi dünya pazarında globalleştiriyor. Öyle ki marka olmanız, global pazarda sizin kalitenizi de ortaya koyuyor. Kalite ve marka ikilisi aslında iki farklı bileşen gibi görünse de aynı kulvarda ilerleyen iki önemli unsur. Markalaşma çalışmalarının bir destekleyici tarafı ise tasarlayan ve üreten olarak sizi daima dinamik tutması. Çünkü marka olmanın en zor yanı, marka olarak yola devam etmektir. Markalaşmanın getireceği önemli bir fark da, dünya pazarlarında söz sahibi olmak ve ihracat payınızı hem OEM ‘de hem de satış sonrası değişim pazarında arttırmaktır. Bilinen ve güvenilen bir marka olmanız; rakipleriniz içinde sizi algı olarak ön plana ve tercih olarak da üst sıraya taşıyacak ve her daim devam edecek markalaşma sizi global bir güç haline getirirken, ülke markası algısını da pozitif yönde etkileyecektir.
Son olarak markalaşmanın bir bilinç ve kültür olduğunu asla unutmamız gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Farklılaşmak, rakipleriniz arasından sıyrılmak, şirketinize değer katmak, kalıcı olmak, güven sağlamak ve tüm bunların sonucunda kazançlı bir marka yaratmak, sektörde markalaşmanın yaratacağı en önemli farklılıklardır.
Bu farklılıkları taşıyarak dünyanın dev markalarıyla yan yana olabiliyorsunuz. Örneğin, Tesla Model 3 ile yaptığımız son anlaşma markamıza olan yatırımlarımızın önemli bir sonucu. Dünya çapındaki Tesla’nın,  kornaları için Seger markasını seçmesi bir tesadüf değil.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz