Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Üretimin Geleceğinde Dijital Ustalık

 

Yapay zeka, imalattan araçların sürüşüne kadar sanayimizin nasıl çalıştığına dair mevcut anlayışımıza tamamen meydan okuyabilecek bir geleceği ortaya koymaktadır.  Tedarikçiler, günlük operasyonlarını iyileştirmek, gelecekte var olabilmek için yapay zeka teknolojilerinden yararlanmayı hedeflemelidir.

 

Albert Saydam

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı

 

Yapay zeka, otomotiv sanayisi için değer yaratılabilecek bir geleceğin anahtarını elinde tutuyor.
 
Teknoloji ve yeniliklere olan ilgi yeni nesil araçlardaki kullanıma odaklanırken, sektör aynı zamanda mühendislik, üretim, tedarik ekosistemi, müşteri deneyimi ve hareketlilik gibi bunların çok daha ötesine uzanan uygulamalar üzerinde de çalışıyor.
 
Yapay zeka teknolojileri, sessiz ve derinden teknolojik dönüşüm yarışında belirgin bir şekilde yerini aldı. Birçok sürecin içerisinde gizli bir motor haline gelerek, kritik roller üstlendiği bir yöne doğru hızla evriliyor. Bu teknoloji tahmine dayalı analiz, makine öğrenimi ve otomasyon ilkeleriyle birlikte akıllı üretim çağının gelişimini sağlıyor. Otomotiv eko sisteminde boşlukları doldurarak daha yüksek verimlilik ve kalite sağlayıp, geleceğin anahtarını elinde tutuyor.
Tedarik sanayicileri teknolojik gelişmelerin yanı sıra zorluklardan da adil bir şekilde pay alıyor. Karmaşık operasyonları yönetmekten, titiz kalite kontrolünü sürdürmekten, üretim hatlarını optimize etmeye ve müşteri talebinin önünde kalmaya kadar günlük olarak çok sayıda görev ya da problemle boğuşuyor. Bu görevler, sanayimizin başarılı bir şekilde işletilmesi için gerekli olmakla birlikte, sürekli gelişen çözümler gerektiren bir dizi zorluk da sunmaktadır.
 
Yapay zeka, geleneksel anlayışı yeniden formüle ediyor. Günümüzün rekabetçi otomotiv ekosisteminde öne geçmek, işlerimizi dönüştürebilecek bu gelişimi süreçlerimize entegre etmeye başlamamızın zamanı geldi.
 
Yapay zeka tedarik sanayisinde yeni bir çağın başlangıcı olabilir mi?
Bu teknolojinin sanayimizde özellikle parça üretiminde yeni bir çağ başlattığı konusu gündemde uzun zamandır yer alıyor. Makine öğrenimi algoritmaları, geçmiş verileri analiz ederek ve modelleri veya eğilimleri belirleyerek parça talebini şaşırtıcı bir hassasiyetle tahmin edebilmesiyle öne çıkıyor. Lojistik ve envanter yönetiminde yeni bir verimlilik ve optimizasyon dalgasına öncülük edeceği tartışılıyor. Algoritmalar, gerçek zamanlı veri işlemeyi ve tahmine dayalı analitiği mümkün kılarak talep tahminine yönelik benzeri görülmemiş bilgiler sunabilmesi elbette yeni bir süreci başlatıyor. Bir zamanlar emek yoğun olan süreçlerimizi teknolojik bir örtüyle örten yapay zeka, önleyici bakımı teşvik ederek ve israfı azaltarak uygun maliyetli çözümler sağlarken parça tedarikini de optimize ediyor.
Yapay zeka üretimde yeni bir çağın başlangıcı gibi duruyor. Öte yandan da teknolojik değişime ayak uydurmak biz tedarikçiler için her zaman tam anlamıyla keyifli bir yolculuk anlamına gelmiyor. Dönüşüm her zaman olduğu gibi yeni zorlukları da beraberinde getiriyor. Süreç, sağlam sistemleri bile çıkmaza sokabilecek devasa bir veri işleme kapasitesi gerektiriyor. 
 
Otomasyon teknolojileri, maliyetleri azaltırken üretkenlik ve verimlilikte artışa yol açıyor. Öte yandan otomasyon süreci geleneksel iş modellerinin bozulmasına da neden olabilir. Bir yandan da işgücü rollerinin yeniden tanımlanmasını da beraberinde getiriyor.
 
Otomotiv sanayimizde üretimde ve süreçlerde yapay zeka destekli araçları kullanmak elbette bir eğilim olarak karşımıza çıkmıyor. Aynı zamanda bizleri verimlilik alanlarına iten bir dönüşümü de ifade ediyor. Dijital dünyanın iş modellerini benimsemek, tedarikçilerimizin yeni ve sürdürülebilir iş alanları yaratmalarına ve hatta radikal keşiflere açık olmasına yol açıyor. Dönüşüm, günlük rutin düşünme ve davranıştan kopartıyor, ileriye doğru gidebilmenin araçlarını sunuyor.
Teknoloji gelecekteki otomotiv üretiminin her seviyesinde önemli bir rol oynayacak olsa da tek başına yeterli değil. Tedarikçiler, geleneksel iş yapma şeklini bozan yeni teknolojilerle rekabet etmek için süreçlerini yeniden düşünmelidir. 
 
Her zaman altını çizdiğimiz gibi, zorluklar bizim daha ileriye gitmemizi sağlıyor. Bu süreçte üyelerimizin sağlıklı bir yenilikçilik ve rekabetçilik stratejisi benimsemesi önem arz ediyor. Rekabetçi bir sektörün geleceğinde var olmak için, dijital ustalık ve dönüşüm gerekiyor.
 
Sevgi ve saygılarımla...