Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Bilgisayarlaşan Otomobil

 

VAROL KARSLIOĞLU

 
Merhabalar,
 
TAYSAD Dergisi’nin bu sayısında farklı bir şey yapmaya çalıştım: Tam 14 yıl önce yayınlanmış, “Bilgisayarlaşan Otomobil” başlıklı yazımı, noktasına, virgülüne dokunmadan burada paylaşıyorum. Aradan geçen zamanda, neler değişmiş, bunun değerlendirmesini sayın TAYSAD okuyucularına bırakıyorum.
 
Evlerimizde ve ofislerimizde kullandığımız elektronik oyuncaklarla karşılaştırdığımızda, en ileri teknolojiye sahip otomobillerimizin bile halen oldukça sade hatta geri bir görünüme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Kaputun altında ileri bir teknoloji yer alsa da, sürücüyle etkileşim alanı olan ön konsollar, araçtaki elektronik sistemlerin çeşitliliğini sergilemekten halen uzak. 
 
Aslında bir geçiş dönemi yaşıyoruz.
 
Örneğin, ön cama ya da konsola vantuzla tutturulmuş portatif bir navigasyon cihazı ya da uydu radyosu, bir dizüstü bilgisayarda aynı platformda çalışan uygulamaların otomobile sonradan eklemlendiğini gösteriyor.
Bugünkü otomobillerde kullanılan telematik cihazları halen donanım bazlı olduğu için statik ve esneklikten uzak. Yeni bir uygulama, fiziksel açıdan bir tadilat ya da ilave gerektiriyor. Örneğin, arabanıza bir navigasyon cihazı istiyorsanız, ya orijinal ekipman olarak bu özelliği baştan sipariş etmeniz, ya da portatif bir cihaz yoluyla aracınıza eklemeniz gerekiyor.
 
Bu durum çok yakında değişecek gibi: Başlangıçta standart bir donanıma sahip olduktan sonra, istediğiniz uygulamaları satın alarak, bir yazılım şeklinde aracınıza yükleyeceksiniz. Ve arabanızın konsolu bir süre sonra muhtemelen dizüstü bilgisayarınız kadar değişken ve çok yönlü hale gelecek.
 
Ford’un, Microsoft ile birlikte geliştirdiği ve büyük başarı kazanan çok yönlü iletişim platformu “Ford’s Sync” sisteminin yerini gelecek model yılından itibaren “MyFordTouch” adlı sistem alacak. Kia da, yine Microsoft ile birlikte yeni kuşak bir iletişim platformu üzerinde çalışıyor.
 
Yeni platform, araç içi bir Wi-Fi sistemini de içererek sürücünün interneti arabasıyla istediği yere taşımasını sağlayacak. Internet bağlantısı bir akıllı cep telefonu üzerinden yapılabileceği gibi, USB girişini kullanan ve ayrı bir data planına sahip araca özgü seyyar bir modem de olabilir.
 
MyFordTouch sistemi 20 cm’lik dokunmatik ekran, en az bir USB girişi, ve sabit diskten oluşan bir platform. Tercihlere bağlı olarak, örneğin navigasyon gibi, istenen uygulamaya ait yazılım satın alınarak bu sisteme yüklenebilecek. MyFordTouch sisteminin ABD’deki fiyatının (yazılımlar hariç) 1500 dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. MyFordTouch ile, bir i-Phone’da müzik çalardan fotoğraf albümüne ya da restoran rehberine geçiş yapmak gibi, farklı uygulamalar çalıştırılabilecek. Hatta, bu yazılımlar sayesinde, gösterge tablosundaki enstrümanların çeşidi ve bunların görünümleri bile kişiye özel olarak düzenlenebilecek.
Beş yıl içinde trafikteki araçların yaklaşık yüzde yirmibeşinin internete bağlanacağı tahmin ediliyor.
 
Güvenlik açısından araçlarda mouse veya klavye kullanımı pratik olmayacağından, ses tanıma (voice recognition) sistemlerinin gelişmesi neredeyse kaçınılmaz görünüyor. Sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan uygulamalara sorunsuzca erişebilmesi için, daha iyi bir çözüm ufukta görünmüyor. Tabi ki bu işlerle meşgul olacak bir sürücü muavini dışında.
 
Internete bağlandıktan sonra da web sörfü ile ilgili programların, araç içi koşullarına göre uyarlanması ve kolaylaştırılması gerekecek.
 
Internet bağlantısı, Pandora gibi programları kullanarak CD’lere sığdırılamayacak çeşitte müzik dinlemeyi mümkün kılacak. Bu da, uydudan reklamsız olarak yayın yapan ve abonelik sistemiyle çalışan radyo istasyonları açısından oldukça kötü bir haber.
 
Halen Mercedes S ve CL sınıfında tercihe bağlı olarak sunulan paylaşımlı ekranlar (splitview screen), sürücü ve ön yolcunun aynı ekranı paylaşarak farklı uygulamaları aynı anda kullanmasını mümkün kılıyor. Örneğin, sürücü navigasyon ekranını takip ederken ön yolcu bir film izleyebiliyor. Ancak sürücünün görüş alanına girerek dikkatini dağıtabileceği gerekçesiyle, ön konsoldaki paylaşımlı ekranlar halen ABD’deki 14 eyalette yasak.
 
Internet ve buna bağlı, Facebook’tan Youtube’a kadar sayısız program ve uygulamanın hayatımıza getirdiği değişiklikler ortada. Otomobiller ise pek çok insan için önemli bir yaşam alanı. Bu durumda, internet bazlı teknolojik uygulamaların arabalarımıza iyice yerleşmesi ve ön konsolların giderek bir bilgisayar ekranına dönüşmesi neredeyse kaçınılmaz görünüyor.