“Akıllı” araç üretiminde inovatif plastikler ve kompozit malzemeler otomotiv endüstrisine büyük katkı sağlıyor. Bu malzemelerle otomotiv üreticileri çok daha verimli, az yakıt tüketen, karbon emisyonu düşük, çevreci araçlar geliştirebiliyor. Buradaki sihirli sözcük “hafiflik”. Dolayısıyla plastik ve kompozit sektörünün otomotiv sektörü ile iş birliğinin artması kritik.
Yavuz Eroğlu
TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı
Araç teknolojilerindeki değişim, plastik ve otomotiv sektörünü birbirine her zamankinden fazla bağlıyor Teknoloji hızla gelişirken tüm sektörlerde önemli dönüşümler gözleniyor. Otomotiv bu dönüşümden en çok etkilenen sektörlerden biri. Günümüzde üretilen araç tasarımlarına yüksek performans, rekabetçi fiyat, tasarım ve güvenliğin yanı sıra dayanıklılık, yakıt verimliliği ve karbon salınımı en aza indirgenmiş çevreci özellikler de ekleniyor. Ağırlığın azaltılmasıyla yüksek performans ve yakıt tasarrufuna karşılık düşük karbon salınımı sağlayan tek malzeme ise “plastik” olarak dikkat çekiyor. Otomotiv sektöründeki değişim otomotiv sektörü ile plastik sektörünü birbirine her zamankinden fazla bağlıyor. Türkiye, 15 taşıt üreticisi ile sektörde önemli bir konumda bulunuyor. Otomotiv Türkiye’nin ihracatından en fazla pay alan sektör olarak da dikkat çekiyor. 2017 yılında 1 milyon 674 bin taşıt üreten sektör firmaları bu üretimin yüzde 79’unu ihraç etti. Plastik sektörü olarak ülkemiz ekonomisi için bu kadar önemli bir konumda bulunan otomotiv sektörüne katma değer sağlamaktan gurur duyuyoruz. Türkiye otomotiv sektörümüzün üretimde Avrupa’da 6’ncı konumda olmasında yan sanayinin yadsınamaz bir payı var. 900 yan sanayi üretimi yapan firmamız bir yandan ana üreticilere parça yaparken yüzde 60’lık bir ihracat da söz konusu. Ülkemizde üretim yapan global markaların Türkiye fabrikalarındaki üretimin bu kadar öne çıkması ve fark yaratması yan sanayi üretimimizdeki kalite ve hizmet anlayışından kaynaklanmaktadır. Yaklaşık 130 yıllık bir geçmişe sahip olan otomotiv endüstrisi özellikle sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde hızlı bir değişim yaşıyor. Günümüzde araçlarda, tasarım ve fonksiyonellik gibi birçok özellikteki değişim dikkat çekici boyutlara ulaştı. Artık bir araçtan daha konforlu, güvenli, yakıt tasarruflu, fonksiyonel ve stil sahibi tasarıma sahip, düşük fiyatlı, yüksek performanslı ve çevreci olması bekleniyor. Bu taleplerin tümüne cevap verebilecek araçların üretimi için alternatif malzeme ise plastik. Çok yönlü ve esnek kullanımı sayesinde teknolojik yenilik ve tasarım özgürlüğü sunan plastikler; hafiflik, sağlamlık ve geri dönüşüm özelliği ile günümüz araçlarından beklenen faydaları karşılayabiliyor. “Akıllı” araç üretiminde inovatif plastikler ve kompozit malzemeler otomotiv endüstrisine büyük katkı sağlıyor. Söz konusu bu malzemelerle otomotiv üreticileri çok daha verimli, az yakıt tüketen, karbon emisyonu düşük, çevreci araçlar geliştirebiliyor. Buradaki sihirli sözcük “hafiflik”. Dolayısıyla plastik ve kompozit sektörünün otomotiv sektörü ile iş birliğinin artması kritik. Bir arabada 100 kilo hafifletme yapmak demek bu aracın yararlı ömrü boyunca 750 litre yakıt tasarruf yapılması demek. Bu rakamın dünyadaki toplam otomotiv sayısı ile çarpılması ile sağladığı tasarruf ve çevresel etkisi bakımından ortaya çok çarpıcı bir tablo çıkıyor. Günümüzde bir otomotivin yaklaşık yüzde 15’i plastik malzemeden üretiliyor. Plastikler sürekli olarak otomotivlerdeki payını artırıyorlar. Hafiflemiş araçlar çevreci olduğu kadar güvenli bir kullanım imkânı da sağlıyor. Bugün araçlara baktığımızda hava yastıkları, emniyet kemerleri, aracın kabin kısmındaki darbe emici kompozit kısımlar gibi hayati parçaların plastik endüstrisiyle birlikte otomotiv endüstrisinde de kullanıldığı dikkat çekiyor. Plastik sanayicilerinin en büyük hayallerinden ve üzerinde en çok kafa yorduğu konulardan biri ise yüzde 100 plastik-kompozit malzemelerden üretilmiş bir araç… 1950’lerden bugüne kadar otomotiv sektöründe yaşanan gelişmelere baktığımızda cam, saç ve ahşap malzemenin yerini plastiğin aldığını görüyoruz. Örneğin Hindistan’da Reva Otomotiv firması 830 kg’lık bir araç yaptı. Son derece ekonomik olan bu aracın gövdesi termoform PMMA ABS karışımı plakalardan yapıldı. Yani dış kaportası yüzde 100 plastikten üretildi. Ar-Ge çalışmalarıyla sektörümüzün öncü firmalarından olan BASF, geliştirdiği cam elyaf takviyeli polyemid ile jant yaptı. Daha pek çok örnek yüzde 100 plastik otomotiv hayalimizi destekliyor. Gezegenimizin kaynakları sınırlı ama bu kaynakları verimli kullanacak insan zekâsı ise sınırsız. Durum böyleyken hayalimizi hep birlikte gerçekleştirebileceğimize olan inancımız tam.