Otomotiv Ekosisteminde Dönüşümün Öncüsü Olmayı Hedefliyoruz

Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında daha fazla fayda yaratmak için sürekli çalışıyoruz. Ayrıca tedarikçilerimizi, bayi ağı ve iş ortaklarımızı da sürdürülebilirlik çalışmalarımıza dahil ederek tüm ekosistemde dönüşümün öncüsü olma yolunda güçlü, kapsamlı ve kararlı adımlarla ilerliyoruz.

Cem Temel

Ford Otosan

Operasyonlar ve Yatırımlar Lideri

Ford Otosan olarak sürdürülebilirliği bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz

Dünyamızın geleceği için güçlü adımlar atmamız gerektiğinin bilinciyle; sektörümüze, çevreye ve topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere çalışıyoruz. Bu nedenle Türkiye’de otomotiv sektörünün sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etmek, özellikle AB Yeşil Mutabakatı ile hızlanan sürece kendimizi ve ülkemizdeki tüm ekosistemi başarıyla entegre etmek için çaba harcıyoruz.

Kuruluşumuzdan itibaren çalışmalarımızın hepsini çevreye ve topluma fayda sağlayan ürün ve hizmetler doğrultusunda gerçekleştirmeyi önemli görevlerimiz arasında kabul ettik. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında daha fazla fayda yaratmak için sürekli çalışıyoruz. Ayrıca tedarikçilerimizi, bayi ağı ve iş ortaklarımızı da sürdürülebilirlik çalışmalarımıza dahil ederek tüm ekosistemde dönüşümün öncüsü olma yolunda güçlü, kapsamlı ve kararlı adımlarla ilerliyoruz.

Yakın zamanda açıkladığımız “Gelecek Şimdi” vizyonumuzu yeni uzun dönem sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda merkeze aldık. Bu sayede çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında net ve ulaşılabilir hedeflerimizle şirketimizin tamamen sahiplendiği ve paydaşlarımızın sürdürülebilirlik beklentilerini karşılayacak yeni bir dönemi başlattık.

Ford Otosan’ın sürdürülebilirlik alanını öncelikli konularından biri haline getirebilmek için kapsamlı paydaş analizi çalışmaları yürüttük. Bu doğrultuda belirlediğimiz ‘çok yüksek öncelikli konular’ arasında düşük karbonlu üretim, hava kalitesi, alternatif yakıtlar ve karbon ayak izi düşük araçlar var.

“Gelecek Şimdi” vizyonu karbon nötr olma yolunda öncü hedefler belirliyor.Örneğin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla binek araçlarda 2030, hafif ve orta ticari araçlarda 2035, ağır ticari araçlarda ise 2040 itibarıyla sadece sıfır emisyonlu araç satışı hedefliyoruz.

2030 yılına kadar Türkiye’deki üretim tesislerimizde ve Ar-Ge merkezimizde karbon nötr olma hedefimiz var. Nitekim tüm yerleşkelerimizde kullanılan elektriğin tamamını yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elde ediyoruz.

Ayrıca otomotiv endüstrisinin büyük bir ekosistem olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Tedarikçilerimizin karbon emisyonlarını hesaplıyoruz, tedarik zincirimizdeki 300’den fazla tedarikçimizin 2035’te karbon nötr olmasını amaçlıyoruz. Tüm bunların yanı sıra lojistik operasyonlarımızı yine 2035 senesinde karbon nötr hale getirmeye karar verdik.

Ayrıca, Karbon Saydamlık Projesi’nin (Carbon Disclosure Project - CDP) iklim ve su programlarına ve son üç yıldır da S&P Global Sürdürülebilirlik Endeksi’ne (S&P Global Corporate Sustainability Assessment) aktif olarak yanıt veriyoruz.

Araçlar, gelecekte birer veri merkezi haline gelecek

Çok yakın bir gelecekte ‘otomobil’ bizi bir yerden bir yere götüren araç olma tarifini değiştirecek ve vasfını bir üst boyuta taşıyacak. Bu gidişatı şimdilik 4 tekerleğin üstüne laptop koyulmuş haliyle tarif ediyoruz. Otomobilin gelecekte nasıl tarif edileceğini değiştiren kavramların başında ‘büyük veri’ ve ‘yapay zeka’ geliyor. Bağlantılı araç dediğimiz kavram, veri kullanımına ve sensörlerle nesnelerin haberleşebilmesine imkan sunuyor. Nesnelerin İnterneti (IoT) bu amaca hizmet ediyor.

Müşterilerin beklentileri ise teknoloji ve dijitalleşme ile çok hızlı değişiyor. Bundan 10 yıl önce bir aracın içine CD çalar koyduğunuzda çok mutlu ediyordunuz müşteriyi, şimdi müşterilerin beklentileri daha fazla konfor içeriyor. Herkes cep telefonuyla bağlanmak veya internet dünyasındaki yayınları dinlemek istiyor. Müşteriler her an bağlantıda kalmak istiyor, kişiselleştirilmiş deneyimler talep ediyor. Karbon ayak izlerini azaltmak tüketicilerin baskın arzusu, hatta trafikte geçen süreyi minimize edecek farklı mobilite çözümlerine yöneliyorlar. Tüm bunlar elektrikli, bağlantılı, otonom bir geleceğe taşıyor bizleri.

Öte yandan otomobiller, gelecekte birer veri merkezi haline gelecek. Sensörler ve yazılımlar vasıtası ile sürekli kaydettiği verileri sürücülere ve üreticilere iletecek. Bu veriler hem ürün geliştirme konusunda bizlere hem de kullanıcı deneyimi odağında sürücülere önemli bilgiler sunacak. Örneğin; otonom teknolojilerin yaygınlaşması ile sürücüsüz araçların bir gün içinde araç başına 4Terabyte veri üretmesi öngörülüyor.

En son noktada ise yapay zeka ile bugün sürücülerin yapmak ve kontrol etmek zorunda olduğu birçok işlemi, otomobilin kendisinin yapmasına imkan tanıyacak. Biz tüm bu gelişmeleri dikkate alarak Google ile önemli bir iş birliği gerçekleştirdik. Altı yıllık iş birliğimiz kapsamında 2023 yılından itibaren gelecekteki milyonlarca Ford modelinde, entegre Google uygulamaları ve hizmetleri Android tarafından sağlanacak.

Google Cloud platformu ile yenilikçi teknoloji ve kişiselleştirilmiş hizmetlerimiz ile müşteri deneyimlerini iyileştirmek, personel eğitimi ve güvenilir tesis ekipmanı performansı için ürün geliştirme, üretim ve tedarik zinciri yönetiminin modernizasyonunu hızlandırmak, müşterilere bakım veya takas önerilerinin yapılması gibi gerçek zamanlı bildirimlerle veriye dayalı iş modellerinin uygulanmasına yönelik projeler gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Ayrıca her ölçekten olan profesyonel ticari araç müşterilerimizin üretkenliklerini ve verimliliklerini artırmayı hedefleyerek Ford Pro iş modelimiz ile araç, şarj, finans, yazılım ve servis gibi tam entegre ve dijital öncelikli çözümlerimizi tek noktadan sunuyoruz.

Bağlantılı teknolojilere ve kullanıcı odaklı tasarımlara sahip olan yeni nesil araçlarımızda, Ford Pro Hizmetlerimiz ile ticari araç profesyonellerinin daha tasarruflu ve daha üretken iş yapış biçimine ulaşmasını sağlıyoruz.

Kısacası otomotiv ekosistemine liderlik ederek dünyamızın geleceği için “’Gelecek Şimdi’ vizyonumuz ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz ile güçlü adımlar atıyoruz. Sunduğumuz teknolojilerimiz ve elektrikli dönüşümdeki öncü rolümüz ile iklim değişikliğinden atık yönetimine ve döngüsel ekonomiye katkı sunarak, sektörümüze çağ atlatmayı en önemli misyonlarımızdan biri olarak görüyoruz.

Döngüsel ekonomi ve atık yönetimi Ford Otosan’daki ‘Gelecek Şimdi’ vizyonumuzun önemli bir parçası

Daha doğa dostu mobilite trendlerine öncülük etmek, elektrifikasyona ağırlık vermek kadar meselenin temiz üretim kısmına da eğilmemiz gerektiği çok açık. Döngüsel ekonomi stratejileri oluşturmak dekarbonizasyona giden yolda artık bir gereklilik. İyi olan şu ki otomotiv sektörü son yıllardaki sürdürülebilirlik çalışmaları sonucunda oldukça önemli değişimler geçirdi. Özellikle tam otomatik üretim sistemlerine geçiş, dijital dönüşüm, yalın/esnek dönüşüm sistemlerinin entegrasyonu, yüksek Ar-Ge yatırımları ve çevresel faktörlere olan duyarlılık, döngüsel ekonomi adımları ile sanayi sektöründe öncü bir pozisyona geliyor.

Döngüsel ekonomi ve atık yönetimi Ford Otosan’daki ‘Gelecek Şimdi’ vizyonumuzun önemli bir parçası. Sıfır atık yaklaşımıyla döngüsel bir ekonomik modele geçişi hedefliyoruz. Biz de Ford Otosan olarak atık oluşumunun önlenmesi, atıkların kaynağında azaltılması, kaynakların daha verimli kullanılması, döngüsel ekonomi kapsamında atıkların yeniden kullanılması ya da alternatif ham madde olarak kullanımlarının araştırılması ve düzenli depolama sahasına giden atıkların azaltılmasına yönelik proje ve uygulamalar geliştiriyoruz.

Atık ve döngüsel ekonomi konusunda; 2030 yılına kadar operasyonlarımızdaki düzenli depolama alanlarında sıfır atık politikası ile ilerleyeceğimizi taahhüt ettik. Bu doğrultuda tek kullanımlık plastikleri kişisel kullanımdan tamamen kaldırdık. Fabrikalarımızda ürettiğimiz araçlardaki plastik kullanımında geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir plastik oranını ise yüzde 30’a çıkartmayı planlıyoruz. Ayrıca temiz su kaynaklarının sürdürülebilirlik açısından hayati önem taşıdığının bilinciyle bu alanda çalışmalar yürüterek Gölcük, Yeniköy ve Eskişehir’de geri kazanım projelerimiz ile tesislerimizdeki araç başı temiz su kullanımını 2030’a kadar yüzde 40 oranında azaltmayı hedefliyoruz.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız

Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin

Notunuz

Gönder