Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Değişen Dünyada Gelişmek

 

Zorlukların üstesinden gelmek, otomotiv tedarikçileri için stratejik planlama, yenilikçilik ve uyarlanabilirliği şart kılıyor. Artan hammadde fiyatları ve ekonomik belirsizlikler karşısında rekabetçi kalmak, iş birliği, verimli tedarik zinciri yönetimi ve Ar-Ge yatırımları gibi stratejilerle mümkün olabilir.

 

Albert Saydam

TAYSAD Başkanı

 

Otomotiv sektörü, araçların tasarımını, kullanımını ve sürdürülebilirliğini dönüştüren yeniliklerle yeniden şekilleniyor. Tüketiciler, daha temiz, daha akıllı ve esnek mobilite çözümlerine yönelirken, üreticiler karbon emisyonlarını azaltmak ve küresel mobilite sorunlarını çözmek için yeni baskılarla karşı karşıya.
 
Dünyayı değiştiren makineden yeni nesil rekabete doğru
Otomotiv çeşitli sektörler üzerinde önemli bir çekme etkisine sahip. 90’lı yıllarda Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden üç profesör, otomobilleri “dünyayı değiştiren makine” olarak adlandırdı. Bugün ise yeni nesil araçların küresel rekabetteki önemi sorgulanamaz hale geldi. Yirmi birinci yüzyılın dünyasını şekillendiren yeni makineler, önümüzdeki yıllarda yalnızca yarı iletken çipler, bulut bilişim, yapay zekâ ve iletişim gibi teknolojiler için temel uygulama platformları olarak hizmet etmekle kalmayacak; aynı zamanda akıllı ulaşım sistemlerinden akıllı şebekelere ve akıllı şehirlere kadar birçok alanda öncü bir rol üstlenmeye devam edecek.
 
İster teknoloji rekabetinde lider olma arzusu, ister ekonomik istikrar ve iş güvencesi sağlama hedefi olsun, hiçbir gelişmiş ülkenin yeni nesil araç yarışının dışında kalma lüksü yok. Bu durum, Çin ile Batı’nın gelişmiş ülkeleri arasında süregelen rekabetin teknoloji, ürün geliştirme, politikalar, stratejiler ve jeopolitik unsurlar gibi birçok boyutta etkisini uzun bir süre hissettireceğini gösteriyor.
 
Karmaşık dünyayı basitleştirmek
Otomotiv tedarikçileri, küresel rekabetin zorlu manzarasında gezinirken, hayatta kalmak için esneklik ve yenilikçiliğe her zamankinden fazla gereksinim duyacak. Önümüzdeki günler önemli bir rahatlama sağlayamasa da sanayimiz sürdürülebilirlik, teknolojik ilerleme ve pazar dayanıklılığına dönüşümünü hızlandırdığı için bir dönüm noktası olabilir.
 
Ürün geliştirmenin hızı özellikle Asya'daki çevik oyunculara karşı belirleyici bir rekabet faktörüdür. Tedarikçiler, ürün geliştirme ve sürekli iyileştirme konusunda yazılım merkezli bir görüş benimsemelidir. Yeni nesil araç üretimiyle örneklendirilen bu yaklaşım, rekabet gücünü korurken inovasyon ve daha hızlı pazara sunma süresi sağlar.
 
Fikri mülkiyet küresel pazarlarda rekabet gücünün korunması için temel bir gerekliliktir. Kuruluşlar, patentleri, üretim uzmanlığını ve diğer stratejik varlıkları korumaya öncelik veren bir kültür geliştirmeyi düşünmelidir. Küresel rekabet yoğunlaştıkça, fikri mülkiyet güvenliği giderek daha kritik bir avantaj haline geliyor. 
 
Bilgi Teknolojileri altyapısının modernizasyonuna dijital dönüşümle tanımlanan bir çağda rekabetçi kalabilmek için öncelik verilmelidir. Uygulama modernizasyonu büyüme, esneklik ve yenilik elde etmek için kritik bir adımdır. Kuruluşlar güncellemelerde stratejik bir yaklaşımı benimseyerek gelecekteki zorluklara hazırlanabilir ve yeni fırsatlardan yararlanabilir. 
 
Gelişen pazarları bir yatırım merkezi olarak tanımlamalı, üretim, lojistik ve Ar-Ge için benzersiz avantajlar sunan pazarlarda yatırım yapmak gündemimizde olmalıdır. Ortaya çıkan fırsatları yakalamak için büyüme bölgelerine öncelik verin. Bu pazarlardaki güçlü bir yerel mevcudiyet rekabetçiliği artıracak ve uzun vadeli büyümenin sağlanmasına yardımcı olacaktır. 
 
Jeopolitik küresel ticaret haritası sürekli yeniden çiziliyor. Rekabetin geleceğini tanımlayan jeopolitik güçleri öngörme, analiz etme ve bunlara uyum sağlama yeteneği, önümüzdeki yıllarda giderek daha kritik bir rekabet avantajı kaynağı haline gelecektir.