Sıfır Emisyonlu Araç Çalışmalarımızı Sürdürüyoruz

Karsan olarak, Ar-Ge’den üretime, pazarlamadan satış ve satış sonrası faaliyetlere kadar otomotiv değer zincirinin tamamını yönetiyoruz. Karsan kendi markası altında çevre dostu Jest ve Atak modellerini üretiyor. 2018 yılında Karsan e-JEST, 2019 yılında Karsan e-ATAK, 2021 yılında Otonom e-ATAK, aynı yıl Karsan e-ATA ailesinin 10m, 12m, 18m modelleri ve 2022 yılında e-ATA HYDROGEN lansmanlarını arka arkaya yaparak, Avrupa’nın 6 metreden 18 metreye tam elektrikli ürün gamına sahip ilk ve tek şirketi olduk. Menarinibus için de 10-12-18 metre otobüsleri üreten Karsan, 2022 itibariyle Renault markası için Megane Sedan otomobillerinin de üretimini gerçekleştiriyor. Karsan araç üretiminin yanı sıra, Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikasında endüstriyel hizmetler de sağlıyor.

Karsan’ın mobilitenin geleceğinde bir adım önde olma vizyonuna da bağlı kalacak şekilde yenilikçi ve sürdürülebilir bir dünyaya katkı sunmak ve markamızı daha da ileriye götürmek adına sıfır emisyonlu araç çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz sene satışlarına başladığımız Kuzey Amerika ve bu sene sonunda da Japonya ile başlayacak sağdan direksiyonlu ürünlerimizi de pazar yayılım planlarımıza ekledik. Ülkemizin elektrikli ticari araç ihracatının yaklaşık yüzde 90’ını yapıyor olmanın sorumluluğunu ve gururunu taşıyoruz.

 

Avrupa’da çalışan otobüslerin neredeyse yüzde 50’si Türkiye’de üretiliyor

Otomotiv dünyasının radikal değişimler geçirdiği şu dönemde ticari araçlar da birçok ülkede otomobilden de hızlı dönüşüm geçiriyor. Ülkemiz ticari araçlar için bir üs konumunda ve bunun devamlılığı için dönüşen ekosistemde tedarikçiden, üretime, satışa, satış sonrasına, değer zincirinin her noktasında aynı şekilde kendini bu değişime hazırlaması gerekiyor. Bu değişimde Türkiye’nin sürdürülebilir ticari araç üretim üssü olması konusunda tedarik sanayi – OEM ilişkileri de bu nedenle gittikçe önem kazanıyor. Yakın geçmişte yaşanan tedarik sorunları, politik problemler özellikle ülkemizin ihracatçısı olduğu pazarlarda daha da büyümesine, yeni pazarlara açılmasına kadar birçok olanak barındırıyor. Bu fırsatları değerlendirmek için tüm ekosistemin teslimat, kalite, teknoloji, maliyet gibi konularda bir adım önde olma odağını sürdürmesi gerekiyor.Bu iş birliklerinin teşviklerle, ortak projelerle de desteklenmesi ile birlikte ticari araç üretim hedeflerimiz büyümeye devam edecektir.

 

Ülkemiz, Avrupa başta olmak üzere dünyadaki en önemli ticari araç üretim üslerinden biridir. Genel olarak bakarsak, ülkemiz bu sektörde 10’dan fazla OEM, 100’lerce tedarikçiye ev sahipliği yapmaktadır. Otobüs sektörüne baktığımızda, Avrupa’da çalışan otobüslerin neredeyse yüzde 50’si Türkiye’de üretilmektedir. Bu başarının sürdürülebilirliği için üretim kapasitelerinin, kalite algısının, teknoloji tesislerinin ve Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilerek artırılması gerektiği kanaatindeyiz.