Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Karbon Emisyon Düzenlemeleri Sektörü Şekillendirecek

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 24.08.2023 10:11:00

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte otonom sürüş sistemleri  de yükseliş eğilimini sürdürüyor. Ticari araçlar bu eğilimlerden bağımsız kalamayacaktır. Avrupa merkezli başlayan karbon emisyon düzenlemeleri tüm dünyada OEM’ler tarafından uygulandıkça Türk otomotiv endüstrisi de bu alana daha fazla odaklanacaktır. 

 

Gökhan Çal

Beyçelik Gestamp
Tedarik Zinciri Direktörü
 
Dünyada 2020’de yaklaşık 80 milyon araç üretimi yapılırken bu sayının 2023 yılında 90 milyonu geçmesi bekleniyor. Özetle otomotiv sektörü toplamda büyüme trendine devam edecek.
 
Bu sayılar içinde ticari araç üretim hacmi 20 milyon adetten (yaklaşık yüzde 25) fazla bir orana sahip. Her alanda olduğu gibi temel rekabet Çin ve dünyanın geri kalanı alanında gerçekleşse de Türkiye’de ticari araç konusunda iddialı bir ülke ve iddialı şirketlere sahip.
 
Türkiye’nin 1,2 milyon adetlik yıllık otomotiv üretimin yaklaşık 0,5 milyon adedi ticari araçlardan (yaklaşık yüzde 45) oluşuyor. Özetle Türkiye otomotiv endüstrisi ticari araç üretiminde güçlü bir potansiyele sahip.
 
Önümüzdeki dönemde tüm dünyada oluşan fosil yakıtla içten yanmalı motorlar yerine elektrikli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile çalışan araçların oranı artıyor olacak. Elektrikli araçların oranı yüzde 10 oranlarından 2030 itibariyle yüzde 50 oranlarına çıkması öngörülmektedir.  Elektrikli araçlar yanında otonom sürüş sistemlerinin yükseliş trendi olacaktır. Ticari araçlarda bundan bağımsız kalamayacaktır. Avrupa merkezli başlayan karbon emisyon düzenlemeleri tüm dünyada OEM’ler tarafından uygulandıkça Türk otomotiv endüstrisi de bu alana odaklanacaktır.
 
Elektrikli yeni nesil ticari araçlar konusunda Türkiye’nin iki noktada ciddi avantajı olduğunu düşünüyorum. Bunların ilki daha önceki ticari araç deneyimlerine sahip Ford Otosan’ın Romanya‘da otomotiv fabrikasını devralması ve elektrikli bir ticari model ile pazara güçlü şekilde girmeye çalışmasıdır. Her ne kadar fabrika yurt dışında olsa da hem coğrafi yakınlığı hem de Ford Otosan’ın yerli niteliği nedeniyle Türk ticari araç endüstrisine elektrikli yeni nesil araç dönüşümü için ciddi katkı sunacaktır. İkinci nokta ise elektrikli araçların yaygınlaşmasında en büyük engel olarak görülen batarya temin, Üretim ve yeni nesil araçların servis süreçlerinde TOGG ile yakalanan avantajdır. Bunların ilk yatırımları gayet yüksek olduğu ve elektrikli araçlar her şeye rağmen azınlıkta oldukları için bu alana yatırımın zorlukları vardır. Türkiye’nin TOGG projesinin devletin de desteğini arkasına aldığı için yukarıda sayılan yatırım zorluklarını aşma konusunda avantajlı bir durumdadır. TOGG üzerinden başlayan batarya üretim yatırımları ve yaygınlaştırılmaya çalışılan batarya şarj ve servis ağlarının yeni nesil ticari araçların yaygınlaşması ve üretimini de teşvik edeceğini düşünüyorum.

 

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz