Elektrikli araçların sayısındaki artış öngörüleri, devletlerin C02 salınımını azaltma politikaları ve düşük yakıt tüketimi gibi önemli konular sektörümüzde daha hafif parça üretme zorunluluğunu doğuruyor.
Firmamız, diğer global otomotiv tedarik sanayi firmaları gibi değişen otomotivin geleceğini çok yakından takip etmektedir. Her ne kadar sac şekillendirme tedarik sanayi firmaları bu gelişmelerden en son etkilenecek gibi düşünülse de sektör genelindeki taleplerin frekansı artmış durumdadır. Özellikle elektrikli araçların sayısındaki artış öngörüleri, devletlerin C02 azaltma politikaları ve düşük yakıt tüketimi konuları direk olarak sektörümüzde daha hafif parça üretme zorunluluğunu doğuruyor. Bu sebeple hot forming teknolojisi, kompozit malzeme ile üretim teknolojileri ve diğer hafifletme çalışmaları günümüzde vazgeçilmez bir gelişim alanıdır. Hali hazırda üretimini yaptığımız tüm portföyde uygun parçalar için ürün hafifletme çalışmalarını, devlet destekli TEYDEB projeleriyle Ar-Ge kapsamında yapıyoruz. Örnek olacak birkaç ürün için montaj öncesi ürün ömrü ve dayanıklılık testleri aşamasına geldik. Hafifletme çalışmalarının yanı sıra endüstri 4.0 projeleri ile kararlı ve yüksek verimli prosesler oluşturmaya gayret gösteriyoruz. Mevcutta Türkiye ortalamasının üzerinde olan robot kullanımımızı, dünya ortalamasına 2019-2020 yıllarında erişerek bu konuda da diğer paydaşlarımıza örnek olmayı hedefliyoruz. Endüstri 4.0 hakkında yapılan çalışmalar yetersiz ve şu an için tüm sektör paydaşlarına yeterince anlatılamadığından, özellikle mavi yaka çalışanlarda iş kaybetme korkusu yer almaktadır. Bu değişim sürecine karşı gelmeye çalışmak, matbaanın kuruluşunda tepki gösteren insanlar ile aynı bakış açısından bakmaktır. Yapılan çalıştaylar, konferanslar yeni üretim teknolojileri ile ilgili yeni meslek gruplarının oluşturulması ya da mevcutların adaptasyonu için uygun zemin yaratsa da yönetici önderler olarak bizlerin özellikle üzerinde durması gereken bir konudur. Yetersiz olduğu aşikâr olan eğitilmiş insan kaynaklarımızı bu konuda yönlendirerek dünyanın gündemini bugün yakalamak, alışılagelmiş yeni teknolojiyi ithal etmek alışkanlığımızdan millet olarak vazgeçmek zorundayız. Sonuç olarak, ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan otomotiv, endüstri 4.0 ile makine ve otomasyon sektörünü, otonom araç çalışmaları ile yazılım ve donanım entegrasyon sektörünü, son olarak eğitime olan talep ve desteği ile de yetişmiş insan kaynaklarını ülkemize kazandıracak stratejik bir pozisyondadır. Bu görev sorumluluk bilincinde olan tüm otomotiv sektörü çalışanlarına saygılarımı sunuyorum.