Emel Sarı, ARaymond Türkiye olarak ürün ve sektör çeşitliliğine odaklanarak, otomotiv ve endüstriyel sektör dışında tarım ve enerji sektörlerine de ürünler tasarlayıp çözümler üretmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
EMEL SARI ARaymond Türkiye İş Geliştirme ve Pazarlama Yöneticisi
Geleceği öngörmekte zorlanıyoruz, değişim; teknolojide, pazarda, üründe, hizmet şekillerinde, müşteri beklentilerinde ve dolayısıyla iş modellerinde çok hızlı şekilde yaşanıyor. Bu istikrarsız dünyaya VUCA (Volatility-Dalgalanma, Uncertainty-Öngörülmezlik, Complexity-Karmaşıklık, Ambiguity-Muğlaklık) dünyasının belirsizlikleri ile baş etmek için “Çevik ve Dayanıklı” olmak zorundayız. Çünkü çeviklik ve dayanıklılık, kalıcı olmanın anahtarıdır. Kurumların iş sürekliliğini sağlaması, krizlerle baş edebilmesi, kurumsal dayanıklılığı birçok etkenle mümkün.
Kurumun Teknolojisi ‘nin çağa ayak uydurması, Endüstri 4.0 bileşenlerine uyum sağlaması, Finansal dayanıklılığı; likidite, gelir yaratma kabiliyetleri, karlılığı, sermaye gücü, İş gücü kalitesi, güvenliği ve sağlığı (özellikle salgın döneminde), Ticari dayanıklılığı; sürekli değişen piyasaya uyum müşteri taleplerine hızlı adaptasyon, farklı müşteriler, sektörler ve pazarlara yönelebilmesi, Tedarik Zinciri dayanıklılığı; kesintisiz tam zamanında ve kaliteli hammadde temini, Operasyonel dayanıklılık; esnek, verimli tam zamanlı üretim, müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilecek hizmet kalitesi, gibi etkenler kurumların dayanıklı ve kalıcı olmasını sağlar.
Jim C. Collins ‘in dediği gibi; Kalıcı olabilen şirketlerin ortak özelliği kuruluşlarında bulunan öz değerleri korumak, sürekli gelişmeyi teşvik etmektir, bunu da değişimi doğru yönetmeleriyle ilişkilendirebiliriz. İşletmenin öz değerleri dışında her faaliyet gelişmeye açıktır. Bunu yaparken de zamandan bağımsız bu öz değerlerini ve kalıcı amaçlarını mevcut uygulama ve iş stratejilerinden ayrı tutarlar. Kalıcı şirketlerin varlık nedeni sadece işletme karlılığı değildir, aynı zamanda müşterilerini memnun ederek, kendi varlığını da koruyup geliştirebilmek, çevresine de katkıda bulunabilmek ve aslında her konuda sürdürülebilir olmaktır.
Özünü koruyamayan, misyonunu kaybeden kuruluş amacından uzaklaşan işletmelerde risk altındadır. Değişim ve gelişim kontrolsüz ve popülist olursa işletme bu değişimden gelişim kazanamaz ve olduğundan daha geriye gitmeye mahkum olur. Bunun tam tersi de olumsuz sonuçlanacaktır, gelişmeye direnç, zamanın şartlarına uyamamak, şirketi tarihin tozlu sayfalarına taşıyacak, işletme kitaplarında kötü strateji örneği firmalara adını yazdıracaktır.
ARaymond Türkiye olarak;
Şirket dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği için, Finansal sağlığımızı, nakit akışımızı ve karlılığımızı, çalışan sağlığı ve güvenliğini geleceğe dönük stratejimizin odak noktasında tutuyoruz. Risk odaklılık tüm süreçlerimizde, özellikle son dönemde mottomuz haline geldi. Ürün ve sektör çeşitliliğine odaklanarak, otomotiv ve endüstriyel sektör dışında tarım ve enerji sektörlerine de ürünler tasarlayıp çözümler üretmeyi hedefliyoruz ve bu alanda çalışmalarımıza hız veriyoruz. Aralık ayında düzenlenecek olan, Türkiye’nin ilk 3D Dijital Otomotiv Fuarı olan Auto Expo Türkiye 2020 fuarına ARaymond Türkiye olarak katılıyoruz.
Senkronize üretim, verimlilik çalışmaları, öğrenen organizasyon takımlarımız ile zamanı, hammaddeyi, enerjiyi, işçiliği daha verimli kullanarak, katma değersiz işleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz, kapasitemize de olumlu katkılar sağlıyoruz. Operatörlerimizin yetkinliklerini çeşitlendirip, farklı üretim hatlarında çalışabilmeleri için, şirketimize esneklik kazandırıyoruz.
İnsanı ön plana alarak daha ergonomik, insanın zorlanacağı proseslerde makine insan etkileşimi ile, enjeksiyon ve montaj hatlarımızda IoT, otomasyon ve robot desteğini artırmaya devam ediyoruz. Süreçlerimizin dijitalizasyonu, analiz ve çalışmalarımız sürmekte, özellikle çok kişiye dokunan süreçlerden başlayıp, daha hızlı verim almayı, daha çok kişinin işini kolaylaştırmayı, hem global hem yerel olarak ön planda tutuyoruz.
Belirsizlik döneminde hala %50 ofis doluluğu ile, hiç problem yaşamadan evden/ofisten esnek çalışmaya devam edebiliyor, iş sürekliliğimizi teknolojik altyapımızla kesintisiz sağlıyoruz. Şirketimiz içerisinde salgın döneminde yeni teknolojilerden de yararlanmaya devam ediyoruz. Filyasyon için dijital kart uygulamasını devreye aldık. Bu kartlar ile her bir çalışanımızın birbirlerinden, 1.5m mesafede kalmalarını, bunun aşıldığı bölgelerde temas haritaları çıkararak, gerekli durumlarda ekstra önlemler almayı ve hastalık durumunda temaslı kişileri hızlıca belirlemeyi hedefliyoruz.