Türkiye’nin AB’yle Gümrük Birliği içerisinde yer almasına karşın, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na adaptasyonunda yaşanabilecek gecikmeler ve eksiklikler, karşımıza bir tür tarife dışı engel olarak çıkacaktır.
Hüseyin Cahit SOYSAL Ünsped Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Üyesi Gümrük Müşaviri / Şirket Ortağı
Son iki yüzyılda sanayileşme kapsamında gerçekleştirilen üretim ve tüketim faaliyetleri ile doğal enerji akımına müdahale ederek küresel ısınmanın hızlandırıldığını duymayan kalmadı.
AB’de 2005 yılından beri AB Emisyon Ticareti Sistemi (ETS) uygulanmaktadır. Sistemde, enerji üretim ve sanayi tesisleri için bir tavan değer belirlenerek emisyon değerleri sınırlandırılmakta ve her tesis için bir kota belirlenmektedir. Kotanın altında karbon emisyonuna sebep olan tesisler aradaki farkı ihtiyacı olan, yani kotanın üzerinde karbon emisyonuna sebep olan tesislere satabilmektedir.
Benzer bir düzenlemenin ithal ürünler için de yapılması planlanmaktadır. AB Komisyonu tarafından hazırlanan 14.07.2021 tarihli 2021/0214 (COD) sayılı “Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması” adlı taslak, bir Avrupa Parlamentosu veya Avrupa Birliği Konseyi regülasyonu olacak şekilde hazırlandı ve üyelere dağıtıldı. Düzenlemenin temel hedefi, seçili sektörler kabul edilen demir-çelik, çimento, alüminyum, elektrik ve gübre ithalatında, ithal fiyatının, eşyanın karbon içeriği dikkate alınarak belirlenmesidir.
Birinci seçenek, ithalatçı tarafından ürünler AB’ye girdiğinde ödenen bir “ithalat karbon vergisi”dir. İkinci seçenek, yerli üretime uygulanan bir rejim olan AB-ETS benzeri bir sistemin ithalatta da uygulanmasını öngörmektedir. Buna göre, ithalatçılar, Birliğe ithal ettikleri ürünlerin gömülü emisyon yoğunluğuna dayalı olarak SKDM belgesindeki tahsislerden karbon vergilerini mahsup edebilecektir. Altıncı seçenek ise AB-ETS'nin devamı yanında, AB’deki hem yerli hem de ithal ürünlerin üretimi kapsayan tahsisatlarının ücretsiz tahsisi dahil, dünyadaki tüketimi kapsayan karbon yoğun malzemeler için yeni bir “tüketim vergisi” tahsilini önermektedir. Avrupa Yeşil Mutabakatı, uyum sağlayacak olan tüm ülkelere önemli ekonomik maliyetler getirecektir.
Adı "Sınırda Karbon Düzenlemesi" olmasına karşın, uygulamanın gerçekten Avrupa Birliği sınır kapılarında mı yapılacağı, yoksa eşya iç gümrüklere taşınıp geçici depolama yeri ve gümrük antreposu gibi alanlara "boşaltıldıktan sonra mı?" yapılacağı henüz açıklığa kavuşmadı. Eğer gerçekten de "hudut kapılarında" karbon kontrolleri gerçekleşirse;
l Bu gibi sıkıntılara alışık olmayan Avrupa Birliği’ne üye ülkelerdeki ticaret erbabı, daha rahat erişebildiği emtia pazarlarına yönelecektir.