Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Aktaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi, İcra Kurulu Başkanı Sami Erol: “Küresel pazarların dışında kalan işletmeler, bir süre sonra unutulacaktır”

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 6.02.2018 11:28:00

Yurt dışına yatırım yapmanın birçok avantajı olacaktır. Rekabette yeni pazarlara açılmanın firmaya katkısı yadsınamaz. Bazen iç pazarda önemini kaybeden mal ve hizmetler, dış pazarlarda alıcı bulabilir. Mevcut müşteriler için yurtdışında yatırım olması da firmaya artı bir değer katacaktır.

Aktaş Holding olarak; dünya ölçeğindeki şirketlerimiz, şu anda 3 tanesi yurt dışında olmak üzere toplamda 7 fabrikadan oluşuyor. Küresel ölçekte üretim, satış ve dağıtım hacmi olarak toplam 60 bin metrekarenin üzerinde bir yapılanmamız söz konusu. Yurt dışındaki toplam istihdamımız 225-250 kişi seviyesindedir.
Avrupa’daki müşteri taleplerine dönük ilk lojistik ve satış merkezini (LFT - Almanya) 2000 yılında kurduk. 2008 yılında Bulgaristan’da Tekno Aktaş adıyla üretim tesisimiz açıldı. 2009 yılına geldiğimizde Aktaş Do Brasil adıyla Brezilya’da körük üretim tesisi, Çin’de An-Keshu adıyla körük üretim tesisi, Kuzey Amerika’da körük lojistik merkezinin açılmasını gerçekleştirdik.
Ayrıca geçen yıl, Bulgaristan’daki üretim üssümüz Techno Aktaş’ın 10. kuruluş yıl dönümünde, depo işlevi görecek yeni ek bina yatırımını da devreye aldık.
Bunun yanında, Güney Amerika yenileme pazarında da önemli bir adımımız oldu. Buna göre Brezilya’nın önde gelen aks-dingil ve makas üreticisi, trailer yedek parça satıcısı Ibero Group ile küresel markamız olan Airtech ürünleri için iş birliği kararı aldık. Bu işbirliği ile Ibero Group üretimi olan aks ve dingiller, Airtech körükleriyle birlikte bölge pazarına sevk edilecek.
Ek olarak, 2020 ve sonrasını kapsayan hedeflerimiz doğrultusunda da ulaşım grubunda, ağır ticari araçların dışında, binek otomobillere ilişkin çok kapsamlı çalışmalarımız da söz konusu olacak.
Aktaş Holding olarak, yoğun rekabet ortamında ayakta kalmak, Aktaş markasının gücünü küresele taşımak ve mevcut pazarlara daha entegre ve hızlı şekilde ulaşmak adına yurtdışı yatırımlarını gerçekleştirdik. Yatırım yapma noktasında, bölgedeki iş potansiyelinin büyüklüğü, istikrarlı ekonomi ve güvenilir bir hukuki zemin ihtiyacı söz konusu oluyor. Yanı sıra, geçmişte Türk firmaları açısından yurt dışı imajı pek iyi değildi. Ancak özellikle son yıllardaki Türkiye’nin istikrarlı büyümesi ve ekonomik göstergeleri, yurt dışına açılırken firmalarımızın elini güçlendiren faktörler arasında. Biz de bunun avantajlarını yaşadığımızı söyleyebilirim.
Bunun yanında, fayda-maliyet konusu çok önemli. Bu noktada da ülkelerin kalkınmışlık düzeyi, pazar büyüklüğü, iş gücü ve lojistik üretim maliyetleri ve hammadde potansiyelleriyle birlikte, Türkiye ile ekonomik ve politik ilişkileri gibi parametreler, zorluk ve kolaylık yönünden karşımıza çıkıyor.
Hızla artan küreselleşmeyle birlikte, işletmelerin de artık uluslararası hale gelme eğilimi her zamankinden fazladır. Küresel pazarları görmeyen ve bu pazarların dışında kalan işletmeler, bir süre sonra unutulacaktır. Ancak yurt dışına yatırım yapmadan önce yapılması gerekenler de unutulmamalıdır.  Yoğun bir rekabetin yaşandığı günümüz dünyasında, yurt dışı pazarlarında başarılı olabilmek için rekabet ortamını iyi tanımak gerekir. Yatırım yapmadan önce ülkede karşılaşılabilecek riskler araştırılmalı ve bunlara yönelik tedbirler alınmalı.
Ayrıca yatırımcı girmiş olduğu pazarı çok iyi ve doğru bir şekilde analiz etmeli. Eğer doğru analiz yapılmazsa, yatırımlar istenilen sonucu vermeyebilir. Yatırım yapılacak ülke hakkında bilgi toplayarak yol alınması faydalı olacaktır. Bu ülkelerde çalışan firmalar araştırılıp bir yol haritası çizilebilir.
Yurt dışına yatırım yapmanın birçok avantajı olacaktır. Rekabette yeni pazarlara açılmanın firmaya katkısı yadsınamaz. Bazen iç pazarda önemini kaybeden mal ve hizmetler, dış pazarlarda alıcı bulabilir. Mevcut müşteriler için yurtdışında yatırım olması da firmaya artı bir değer katacaktır.
Birçok işletmeden oluşan tedarik zincirinde, uzun dönemli stratejik işbirlikleri söz konusudur. Stratejik işbirlikleri, ürün ve hizmet maliyetlerinin azaltılması, kalitenin artırılması ve teslim sürelerinin iyileştirilmesi gibi çok farklı parametrelerde önemli bir role sahiptir. Bu kapsamda tedarikçilerin dünyaya açılmasının da birçok olumlu etkisi olacaktır.
Tedarikçilerin dünyaya açılması potansiyel büyüme fırsatlarını ortaya çıkacaktır. Lojistik olarak da bu durum bir fırsata dönüşecektir.
Müşteri ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin bir şekilde yanıt verilecektir. Aynı şekilde ürünler daha hızlı pazara sunulabilecektir. Tedarikçilerin dünyaya açılması, dolaylı yoldan çalıştığı firmaların da yeni pazarlara dahil olmasına imkân sağlayacaktır.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz