Bugün yarı otonom araçlar gibiyiz, yani teknolojik imkanların elverdiği ölçüde yatırımlarımızı yapmış durumdayız. Gerek satış, gerek servis, gerek ikinci el ve diğer tüm hizmetlerimizde yarı otonom- tam otonom arası bir dijitalleşmeyi sağladık. Satışlarımızda LEAD yöntemini kullanmaya başladık.
Murat ŞAHSUVAROĞLU OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Covid-19 tüm dünyada sektörleri ciddi anlamda etkiledi. Dolayısıyla da süreç sonrasında, yaşanan ekonomik hasarın toparlanması, şirketlerin öz sermayelerindeki kayıpların restorasyonu öncelik arz edecektir.
Durumu otomotiv sektörü özeline indirgeyecek olursak da, otomotiv üretiminin daha kompleks olmasından dolayı tedarik zincirinin dolması bir miktar vakit alacaktır. Eski üretim kapasitelerine ulaşabilmek, taleplere cevap verecek adetlerde üretim yapabilmek bir süre daha beklemeyi gerektirecektir. Pandemi dünyaya üretime sadece maliyet odaklı bakmamak gerektiğini gösterdi. Üretimi ucuz iş gücüne sahip ülkelere kaydırırsanız böyle bir ortamda tedarik zinciriniz bozulabiliyor. Geçmişte üretim kararı verilirken bu tarz risklere bakılmazdı. Dünyada üretim üslerinin yerlerinde değişiklikler olmasını bekliyorum. Yaşanan ekonomik hasarın tamirinde iş süreçlerinin, iş yapış şekillerinin yeniden gözden geçirilmesi son derece önemli. Yeni normalde, tüketici hassasiyetlerini ve beklentilerini anlamaya çalışmak, daha verimli çalışmak ön plana çıkacaktır.
Müşteri beklentileri ve ihtiyaçları Covid-19 tüm dünyada yüzbinlerce insanın hayatına mal olmuş durumda. Bu dönem içinde hem sağlığımızı korumaya çalışıyor hem de bir yandan ekonomik olarak hayatı idame ettirme yönünde gayret sarf ediyoruz. Bugüne kadar bizim neslimizin şahit olmadığı kadar değişik bir sağlık olayı ile karşı karşıyayız. Hayatımızda gerek geleneksel gerekse iş dünyasında edindiğimiz birçok alışkanlıkları tamamen terk edip bambaşka bir hayatı yaşamaya başladık. Ülkemizde selamlaşmanın karşılığı el sıkışma, sarılma ve öpme gibi samimiyeti ifade eden ritüeller iken, bunları tamamen terk edip alışık olmadığımız bir selamlaşma şekline geçmek durumunda kaldık. İş hayatımızda gerçekleştirdiğimiz yüz yüze toplantılar sosyal mesafe zorunlulukları ve seyahatlerde hayatımıza giren kısıtlar nedeniyle artık toplantılarımız dijital dünyaya taşındı. Artık tamamen farklı bir iş modeline geçiş yaşıyoruz. Anlaşmalar, sözleşmeler, yüz yüze ikna gibi birçok konu artık dijital şekilde çözülecek. Otomotivin perakende ayağını temsil eden kurumlar olarak araçlara verdiğimiz servis hizmetleri artık tamamen randevu sistemi ile ve en az temas olacak şekilde gerçekleştirilmeye başlandı. Servislere alınan araçlar hem personelimizi hem de müşterilerimizi korumak amacıyla sürekli dezenfekte edilecek dolayısıyla maliyetler artacak. Araç satın alma, sigorta hizmetlerimiz, aksesuar, araç kiralama gibi tüm işlemlerde de hızlıca dijital ortama geçiş yapılmaya gayret ediliyor.
Otomotiv fabrikalarının salgından kaynaklı duruşları nedeniyle ürün tedarik etmekte zorlanıyoruz. Covid-19 ile artan bireysel araç sahibi olma talebinin yanı sıra araç üretiminin azalması ortaya ilginç bir pazar ortaya çıkarıyor. Arz ve talep dengesinin muhtemelen Ağustos ayından itibaren oluşmasını öngörüyoruz. Tam rahatlama ise yılın son çeyreğinde gerçekleşir.
Yetkili satıcılar uzun zamandır Y ve Z nesli insanlar ile iletişim kurmanın yollarını arıyordu. Bugün geldiğimiz noktada sadece Y ve Z nesli ile değil daha önceki nesillerle de iletişim kurmanın şartları değişmiş durumda. Bizler teknoloji yatırımlarımızı bir süredir yapma yönünde kararlar alıp denemelere başlamıştık ancak Covid süreci ile bunu hızlandırmamız gerektiğini gördük. Sadece teknoloji yatırımları da değil aslında, bu döneme ayak uydurabilecek çalışanlara da sahip olmamızın ne denli önemli olduğunu görebiliyoruz. Öncelikle sağlık diyerek kendimizi korumaya aldığımız dönemin ardından kontrolü çalışma dönemine geçtik ve işlerimizi yeni döneme göre düzenledik. Bu aşamadan sonra hem teknolojik gelişmemizi hem de çalışanlarımızın teknoloji ile imtihanlarını sınamak ve bu yönde gelişmelerini sağlamak amacıyla yeni girişimlerde bulunacağız.
Bizlerin plazalarımızda verdiğimiz çoklu hizmet yapımız dolayısıyla birçok alanda yenilikler yapmamız gerekiyor, ürün pazarlama, servis hizmetlerini verme, yedek parça tedariklerini yapabilme, sigortacılık hizmetlerimizi geliştirme, ikinci el araç ticaretinde taleplere cevap verebilme, CRM yönetimi gibi birçok alanda yeni iş modelleri çalışıyoruz. İş ortaklarımız ve markalarımız bu yönde birçok yeniliği bizlere sunarak yeni dünyada yerimizi almamıza yardımcı oluyorlar.
Bugün aynen yarı otonom araçlar gibiyiz, yani teknolojik imkanların elverdiği ölçüde yatırımlarımızı yapmış durumdayız. Gerek satış, gerek servis, gerek ikinci el ve diğer tüm hizmetlerimizde yarı otonom- tam otonom arası bir dijitalleşmeyi sağlamış durumdayız. Satışlarımızda LEAD yöntemini kullanmaya başladık. Internet üzerindeki müşteriyi bulup, onlara teklif verebileceğimiz sistemleri hayatımıza entegre ettik. Servislerimizde araç arızaları dijital olarak tespit edilebiliyor, yeni yazılımlar ile teknolojik çözümler üretebiliyor, uzaktan erişimler ile onarımlar gerçekleştirebiliyoruz. Örneğin; bazı markalarımızda aracın tüm bilgileri kontak anahtarına yükleniyor, müşteri aracını servise getirdiğinde sadece anahtarı bilgisayarın yanına koyarak araca dair tüm bilgileri anahtarı üstünden alabiliyoruz. İkinci el satışlarımızın neredeyse tamamı dijital ortamlarda yapılıyor. Mesafelerin ortadan kalktığı, iletişimin zaman ve mekana bağlı olmadığı birçok uygulama bu alanda kullanılıyor. Sigorta hizmetleri, müşteri takip sistemleri, kiralama hizmetleri, yedek parça satışları gibi birçok alanda otomotiv yetkili satıcıları dijitalleşmeyi etkin kullanıyorlar. Sosyal medyayı en etkin kullanan sektörlerden birisinin de otomotiv sektörü özellikle yetkili satıcılar olduğunu düşünüyorum. Elbette teknolojinin bize ileride sunacağı gelişmiş hizmetleri de kullanmaya gayret etmekteyiz. Fayda/getiri/yarar üçgeninde en optimum yatırım ile mesleğimizi daha da ileriye götüreceğiz. Elbette bu dönem içinde birçok fırsat ve birçok tehditte bizleri bekliyor. Ben bunları iç içe girmiş bir yapı olarak görüyorum, yani fırsatları görüp değerlendirmezseniz, bu sizin için çok büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkabiliyor. O nedenle fırsatları öncelikle tespit etmek biz yöneticilerin görevi, ileriyi görmek için uzağa bakmak ve olayları takip etmemiz gerekiyor. Biz tam da bunun için Şubat ayında Covid-19’dan hemen önce ABD Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği NADA’nın davetlisi olarak Las Vegas’ta düzenledikleri NADA Show’a katıldık. Bu sayede ABD’de son döneme otomotiv perakendeciliğindeki gelişmeleri yakından takip ettik. İnsanlarla sohbet ettik ve gelecekte nasıl bir dünya hedeflediklerini, beklediklerini gördük. “Otomotiv perakendecileri ne yapmalı?” sorusunun birçok yanıtı oldu; tüm hizmetler için tek ödeme stratejisi, geleneksel satış ekipleri verimliliğinin artırılması, finans ve sigortacılık kökenli danışmanların istihdamı, dijital pazarlamaya odaklanmak, ikinci el satışta eldeki verinin sağlıklı hale getirilmesi ve işlerin bireyselleştirilmesi, satış sonrasında; müşterisine kolaylık gösterenin kazanacağı, hacime bağlı ekonomiye odaklanılması gibi birçok konuda yeni görüşler dinleyerek kendimizi geliştirmeye gayret ettik.
“Artık bizi oldukça değişmiş bir dünya bekliyor diyebilir miyiz?” diye soranlara; hem evet hem de hayır demek gerekiyor. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz, eski ile yeni dönem arasında halen alışmaya çalıştığımız yeni normaller var. Bu bir müddet böyle devam edecektir, karşılıklı görüşmeler başladığında herkes önce merhaba demek amacıyla ellerini birbirlerine uzatmaya devam edecekleri gibi bizler de eski alışkanlıklarımız gereği bir tereddüt dönemi yaşayacağız. Ve yine el sıkışmanın doğru olmadığını hatırlayıp, gülerek başka bir selamlaşma biçimine yönelmek bizim gelecekte ulaşacağımız yeni normal düzenin ipuçlarını gösterecek.