Yaşanan ekonomik hasarın tamirinde iş süreçlerinin, iş yapış şekillerinin yeniden gözden geçirilmesi son derece önemli. Yeni normalde, tüketici hassasiyetlerini ve beklentilerini anlamaya çalışmak, daha verimli çalışmak ön plana çıkacaktır.
Ali BİLALOĞLU ODD Yönetim Kurulu Başkanı Covid-19 tüm dünyada sektörleri ciddi anlamda etkiledi. Dolayısıyla da süreç sonrasında, yaşanan ekonomik hasarın toparlanması, şirketlerin öz sermayelerindeki kayıpların restorasyonu öncelik arz edecektir.
Durumu otomotiv sektörü özeline indirgeyecek olursak da, otomotiv üretiminin daha kompleks olmasından dolayı tedarik zincirinin dolması bir miktar vakit alacaktır. Eski üretim kapasitelerine ulaşabilmek, taleplere cevap verecek adetlerde üretim yapabilmek bir süre daha beklemeyi gerektirecektir.
Pandemi dünyaya üretime sadece maliyet odaklı bakmamak gerektiğini gösterdi. Üretimi ucuz iş gücüne sahip ülkelere kaydırırsanız böyle bir ortamda tedarik zinciriniz bozulabiliyor. Geçmişte üretim kararı verilirken bu tarz risklere bakılmazdı. Dünyada üretim üslerinin yerlerinde değişiklikler olmasını bekliyorum. Yaşanan ekonomik hasarın tamirinde iş süreçlerinin, iş yapış şekillerinin yeniden gözden geçirilmesi son derece önemli. Yeni normalde, tüketici hassasiyetlerini ve beklentilerini anlamaya çalışmak, daha verimli çalışmak ön plana çıkacaktır.
Müşteri beklentileri ve ihtiyaçları Doğal olarak ‘Yeni Normal’de tüketici hassasiyeti ve beklentileri de değişecektir. Konunun uzmanları insanların temel talep ve ihtiyaçlarının çok değişim göstermeyeceğinde hem fikir. Ancak, belirttiğim gibi iş yapış modelleri ve süreçleri büyük değişim kaydediyor kaydetmeye de devam edecek. Sektörümüze yansımasına bakacak olursak, satıştan servise giderek artan dijital hizmet çeşitliliği, bireysel mobilite isteğiyle birlikte artan araç sahipliği, buna ters oranda azalması beklenen araç paylaşım uygulamaları ve yatırım maliyeti nedeniyle ötelenecek elektrifikasyonun yaygınlaşması diyebiliriz.
Covid-19 sonrası fırsatlar ve tehditler Bazı uzmanlar bu krizin sonlanmasından sonraki etkileri 2. Dünya savaşından sonraki etkilere benzeterek modellemeler yapmakta. Şahsen bu benzetmelere katılmıyorum – aradaki en önemli fark – savaş sonrası ülkelerde tüm üretim tesisleri ve memleketlerin alt yapıları tahrip ediliyor. Bunlar tekrar inşaa edilmeden üretim faaliyetine başlanamıyor. Bulunduğumuz durumda tesisleri süratle işlevsel hale getirilmesi gayet mümkün. Bu sebepten dolayı ekonomik toparlama da farklı çizgide olacağını düşünüyorum.
Türkiye açısından bakacak olursak, pandemi sonrası şirketlerin artık üretim yaptıkları ülkelerde önemli sağlık riski olup olmadığını da araştıracaklarını düşünüyorum. Sadece sağlık açısından baktığımız zaman bile Türkiye’nin diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını görüyoruz. Türkiye’nin üretim açısından da ciddi avantajları var. Otomotiv, beyaz eşya, tekstil ve daha birçok üründe köklü bir sanayiye sahip eğitimli iş gücü, jeopolitik konumumuz, iş yapış tarzımız, kültürümüz Avrupa’ya daha yakın. Orta vadede Türkiye’nin sanayi ve üretim yönünden, dünyada ağırlığının daha da artacağına inanıyorum.