Dijitalleşmenin önemine inanıyor, konuşuyor, yazıyor ve okuyorduk ama alanda bunu pratik etme gerekliliği hiç bu kadar hissedilmemişti. Önemini hatırlatır ve vazgeçilmezliğini vurgularcasına dijital altyapıdan faydalandık. Bazı şirketler hatta ülkeler daha önce yaptıkları dijital yatırımlar gereği uzaktan çalışmaya hızlıca adapte oldular.
Umut ÖZDEŞ Canel Otomotiv Genel Müdür
Pandemi dönemi sonrası olarak tarif ettiğimiz dönemdeyiz ama aslında “yeni normal” dediğimiz “pandemi ile birlikte” hayata devam etme çabasında olduğumuz bir dönem bu. Pandemi etkisi ile içeriğinde ve iş yapış şeklinde farklılaşan sektörlerin pandemi tamamen bittikten sonra bundan ne kadar kalıcı etkileneceği gözlemlemek gerekiyor.
Bir kısmı değişeme dönüşecek olan bu zorunlu farklılaşmayı tetikleyen iki ana kavram ile tanıştık bu dönemde. Bunlar, pandemi döneminin zorunluluk haline getirdiği “dijital altyapılı iletişim etkinliği” ve bunu kullanarak “uzaktan çözüm üretebilme becerisi” olarak tariflenebilir. Etkin iletişim her daim olduğu gibi kriz dönemlerinin olmazsa olmazı elbette. Çalışanlarla, müşterilerle, tedarikçilerle, kurum ve kuruluşlarla etkin ve açık iletişim krizin yönetilmesinin anahtarı ancak bu sefer diğer krizlerden farklı olarak dijital altyapı ile hiç olmadığı kadar iletişim alanında kendimizi güçlü hissettik.
Bazı şirketler hatta ülkeler daha önce yaptıkları dijital yatırımlar gereği uzaktan çalışmaya hızlıca adapte oldular. Bundan sonrası için ise hem tüketici beklentileri bu iletişimi bu şekilde devam ettirme isteğinde görünüyor hem de şirketler olarak bunun getirdiği etkinlik, maliyet avantajı, motivasyonu fark ettik, tadına vardık. Öncü olacak cesur şirketler yetkin personel için çekim merkezi olmak yanında, bu esnekliğin yarattığı performans artışından ve maliyet avantajından da faydalanacaklar. Her ne kadar eğitim, turizm, perakende, gıda, eğlence gibi sektörler bu farklılaşma sürecinde öncü olsa da otomotiv sektörü de özellikle satış ve pazarlama, satış sonrası hizmetler, proje yönetimi, insan kaynakları uygulamaları gibi alanlarda dijital iletişim uygulamalarının hem çalışan hem müşteri hem de sistemin toplam maliyeti üzerindeki olumlu etkilerini tecrübe etti.
Üretim alanlarında ise Endüstri 4.0 ile kavramlaştırılan dijital alt yapı gerekliliği ve önemi çok yakından hissedildi. Bunun sonucunda otomotivdeki değişim rüzgarları insan kaynakları, satış pazarlama alanlarındaki kadar sert esmese de üretim tarafında zaten devam eden dijitalleşme sürecini hızlandıracak katalizör etkisi yaptığını söyleyebiliriz. Bilişim sektörü dolu dizgin yol alırken otomotiv ve bilişim sektörlerinin ortaklığı eskilerin deyimi ile “mütemmim cüz” yani birbirlerinin ayrılmaz parçaları haline geldiler. Bu sadece iş yapış modellerimize değil ürünlerin bir fiil kendisine de hızla etki edecektir. Bu gerçeklerin yanında temkini de elden bırakmamak ve duygulara göre değil rasyonel gerçeklere göre karar vermek gerektiğini unutmayalım.
“Dijitalleşme her sektörün gündemine girecek. Geleneksel anlayış her sektörde terk edilmek durumunda kalacak” şeklinde iddialı yorumları her yerde görüyoruz ve bu söylemler her ne kadar hala sıcak olan duygulara hitap etse de her birimizin geleneksel anlayış tarifi farklı ve bu tür yorumlar detaylandırılmaya muhtaç. Konuyu sloganlaştırmadan rasyonel gerçeklerle hareket etmenin önemini de vurgulamak isterim.
Genel trendler haricinde her şirket kendine özgü gelişim alanları tespit edecektir. Değişim ihtiyacını, hızını tariflemek ve süreci doğru planlamak için sorulacak sorular şunlar olabilir; • Tüketicisi gözünde sunduğumuz ürün veya hizmetin değeri değişti mi/değişecek mi? • Ürünümüzü üretirken kullandığımız tüm kaynakların tedariki ve genel kalitesi anlamında bir zorluk yaşıyor muyuz/yaşayacak mıyız?
Canel Otomotiv ve Yeşilova Holding olarak değişimin ve geleceğin simge malzemelerinden, otomotivde yükselen değer olan alüminyum çözümleri sunmaya devam ediyoruz. Özellikle elektrikli araçlarla birlikte sunduğumuz çözümler sektöre değer yaratırken, Türkiye’de de bugüne kadar olduğu gibi yine öncü olmanın gururunu yaşıyoruz.