Zorlukları aşabilmemiz için değişimin odağında insan merkezli iş deneyimleri yer almalıdır. Yeni üretim biçiminde, iş yerleri de önemli ölçüde değişiyor, uzaktan çalışma, hibrit çalışma sistemleri yaygınlaşıyor. Özellikle pandemi ile bu süreç daha da hızlanmış durumda.
Tülay HACIOĞLU ŞENGÜL Maysan Mando Genel Müdürü
İş hayatında insanlar hangi şartlarda çalışıyor olursa olsun, sürdürülebilir başarı için, profesyonel ve kişisel yaşamları arasında mutlaka bir denge gözetmek durumundalar. Hayatın kendisi, sürekli bir dengede kalma ve insanların değişen öncelikleri ve tercihleri arasında bir değiş tokuş sürecidir zira. Günümüzde insanların büyük bir kısmı, özel hayatla iş hayatını iç içe yaşıyor. Bazılarının hayatında iş daha yoğun, bazılarının ise daha az. Yani yaşamın her anı, bir şeylerin dengesini kurmakla geçiyor.
Bu noktada dengeyi korumak, zamanı ne ölçüde sistematik ve verimli kullanabildiğinizle yakından ilgilidir.
Gerek aile ve özel yaşantı gerekse de iş yaşantısında, yaşanılan anın, yüksek farkındalıkla verimli bir şekilde geçirilmeye odaklanılması, iş-yaşam dengesinin sağlanması noktasında önemli bir çözüm sunuyor.
Tabii insanların farklı bakış açıları, öncelikleri, olaylar karşısındaki tepkileri, duygusal durumları gibi pek çok faktör, iş ve özel yaşam dengesini etkileyebilmektedir. Ve bu dengeyi korumak, aslında önemli bir yetenek. Ben de hem bir anne hem bir eş hem de uzun yıllardır profesyonel kariyerini yürüten bir iş insanı olarak, bu yaşam dengesini korumak için çaba gösteriyorum.
İş hayatında bugüne dek öğrendiğim her şeyi, tecrübelerimi paylaşmaktan, başkalarının hayatlarına dokunabilmekten, esin kaynağı olabilmekten keyif alıyorum. Bu noktada, Türkiye'nin en büyük amortisör üreticisi Maysan Mando olarak çalışan dostu, insana değer katan uygulamalarımızla, çalışanlarımızın iş ve yaşam dengelerini en iyi şekilde kurmalarına katkı sağlıyoruz.
Dünya çok hızlı bir değişime sahne oluyor, yeni iş yapış şekilleri ortaya çıkıyor. Hızla değişen iş dünyası bağlamında, piyasalar daha rekabetçi olurken, insanların sosyal-özel-iş hayatı dengelerini sağlaması da zorlaşabiliyor. Bu zorlukları aşabilmemiz için değişimin odağında insan merkezli iş deneyimleri yer almalıdır. Yeni üretim biçiminde, iş yerleri de önemli ölçüde değişiyor, uzaktan çalışma, hibrit çalışma sistemleri yaygınlaşıyor. Özellikle pandemi ile bu süreç daha da hızlanmış durumda.
Yeni dönemde; sosyal iletişimi güçlü olan, iş birliğine ve bilgi paylaşımına önem veren, dünya vatandaşı olabilen, sorumluluk sahibi, dijital kültürü ve duygusal zekâsı gelişmiş, yaratıcılık ve yenilikçilik gibi niteliklere sahip olanlar, liderlik uygulamalarında katalizör etkisi yaratabileceklerdir.